Zenginler Nerede Oturuyor? Lüksün Haritası, Kentin Vicdanı Şunu peşin peşin söyleyeyim: “Zenginler nerede oturuyor?” sorusu, sadece bir adres sorma değil; kentsel vicdanı yoklayan, sınıfın mekânda nasıl iz bıraktığını ifşa eden bir soru. Bu yazı tartışma çıkarsın istiyorum; çünkü pürüzsüz mermer lobiler ve göğe uzanan rezidanslar anlatının sadece vitrini. Kapalı sitelerin yüksek duvarları, aslında hepimizin hayatına örülen görünmez hatlar. Peki o hatları kim çiziyor, kim geçebiliyor, kimseye görünmeden kim kayboluyor? Zenginler Nerede Oturuyor? Şehrin Tepe Noktaları ve Görünmez Vadileri Genel cevap basit sanılır: denize nazır yalılar, güvenlikli siteler, finans merkezlerine komşu rezidanslar. Ama mesele coğrafyadan ibaret değil; güç, erişim ve ayrıcalık…
Yorum BırakUfak Ayrıntılar Yazılar
Hidrolojik Etüt Nedir? Felsefi Bir Bakış Bir filozof olarak, doğa ile ilişkimizin derinliğini sürekli sorgulayan biri olarak, insanın çevreye dair bilgiyi nasıl elde ettiği, bu bilgiyle ne yapması gerektiği ve doğaya dair edindiği anlayışın nasıl şekillendiği üzerine düşündüm. Hidrolojik etüt, doğanın su döngüsüne dair bilgi edinme çabasıdır. Ama bu çaba yalnızca bir bilimsel işlem mi, yoksa suyun doğal varlığını, yaşamla olan bağını anlamaya yönelik bir felsefi keşif mi? Su, yaşamın kaynağı olarak kabul edilir; ancak bu kaynağın derinliklerine inmeye çalışan hidrolojik etüt, suyun bizim algıladığımızdan çok daha fazlasını barındırıyor olabilir. Bu yazıda, hidrolojik etüdü felsefi bir bakış açısıyla inceleyecek, onu…
Yorum BırakRumi Aylar Nelerdir? Veriyle, Hikâyeyle ve Farklı Bakışlarla Zamanı Konuşalım Zamana tek bir pencereden bakmayı hiç sevmedim. Bir konuya veriyle yaklaşmayı seven arkadaşlarım kadar, toplumsal etkileri ve insan hikâyelerini önceleyen dostlarım da var. Bugün “Rumi aylar nelerdir?” sorusunu birlikte açalım: Hem tarihsel verilerle, hem de gündelik hayattan küçük sahnelerle… Üstelik farklı bakışların birikimini selamlayarak. Rumi Takvim Kısaca: Neye, Ne Zaman ve Neden? Rumi takvim, Osmanlı’da Tanzimat’tan sonra resmî ve malî işlerde kullanılan, Güneş yılı esaslı bir takvimdir; teknik olarak Jülyen takvimine dayanır. 13 Mart 1840 (Rumi 1 Mart 1256) tarihiyle birlikte, dinî alanda kullanılan Hicrî takvimin yanına “sivil/malî” amaçlı bu…
Yorum BırakMüsrif Kime Denir? Bilimsel Verilerle İsrafın Psikolojisi ve Toplumsal Yansımaları Bazı kavramlar vardır ki, sadece dinî ya da ahlaki değil; aynı zamanda psikolojik, ekonomik ve çevresel derinliklere sahiptir. “Müsrif” kelimesi de bu çok katmanlı anlam dünyasının içindedir. Peki, gerçekten müsrif kime denir? Bir insanı “müsrif” yapan şey sadece fazla harcama mı, yoksa çok daha derin bir davranış biçimi mi? Gelin, bu konuyu bilimsel bir merakla, ama herkesin anlayabileceği bir dille inceleyelim. Müsrif Ne Demek? Kavramın Temel Tanımı “Müsrif” kelimesi, Arapça kökenlidir ve “israf eden, aşırı harcayan” anlamına gelir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, israfın sadece maddi değil, aynı zamanda…
Yorum BırakGüney Yarım Kürede Kar Yağar mı? — İnsan Zihninin İklimsel Yansımaları Bir psikolog olarak bazen doğayı gözlemlerken, insan zihninin karmaşık iklimleriyle benzerlikler kurmaktan kendimi alamam. “Güney yarım kürede kar yağar mı?” sorusu, ilk bakışta yalnızca coğrafi bir merak gibi görünebilir. Ancak derinlemesine düşündüğümüzde, bu soru bir bakıma zihinsel kutuplarımızın, duygusal değişimlerimizin ve sosyal bağlamlarımızın bir yansıması haline gelir. Çünkü tıpkı dünyanın yarım küreleri gibi, insan zihni de kendi mevsimlerini yaşar. Bilişsel Düzlemde: Gerçeklik Algısı ve Beklentiler Bilişsel psikoloji açısından bakıldığında, insan zihni genellikle “alışılmış kalıplar” üzerinden çalışır. Kuzey yarım kürede kar, soğuk, kış ve dinginlik sembolüdür. Bu yüzden birçoğumuzun zihninde…
Yorum BırakGümrükleme Devam Ediyor Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin Gücü: Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Bir edebiyatçı olarak, her kelimenin, her cümlenin ve her anlatının derin anlamlar taşıdığına inanırım. Sözler, yaşamın döngüsüne eklenen birer dokunuş gibidir; bazen kaybolur, bazen iz bırakır. “Gümrükleme devam ediyor” ifadesi, kulağa bir işlem, bir eylem gibi gelse de, onun ardında derin bir anlam arayışına çıkmak mümkündür. Bu sözcükler, bir toplumun geçirdiği dönüşümü, hayatın içsel ritmini ve zamansızlıkla yüzleşen bireyin hikayesini taşır. Edebiyat, tıpkı gümrükleme gibi, yalnızca dış dünyadan gelenleri içeri almakla kalmaz, aynı zamanda onları anlamlandırır, dönüştürür ve insanlığın tarihsel yolculuğuna bir parça daha ekler. Peki,…
Yorum BırakKapitone Nasıl Yıkanır? – Kumaşın Küresel Serüveni ve Yerel Sırları Bazıları için kapitone kumaş bir monttan ibarettir, bazıları içinse aile yadigârı bir yorgan… Kimi ülkelerde modern şehir hayatının stil sembolü, kimi toplumlarda ise nesilden nesile geçen bir gelenektir. Ben de farklı bakış açılarını bir araya getirmeyi seven biri olarak, bu sefer “kapitone nasıl yıkanır?” sorusuna sadece deterjan ve su açısından değil, dünyadan ve evimizden bakmak istedim. Hazırsanız, global çamaşır odasına hoş geldiniz! Kapitone Kumaş Yıkamak – Küresel Bir Bakış Kapitone kumaş, dünyanın dört bir yanında farklı anlamlar taşır. Avrupa’da bir İngiliz için kapitone mont, Londra’nın sisli sabahlarında şıklığın olmazsa olmazıdır.…
Yorum BırakKanyon Türkiye’de Nerede Görülür? Gerçekten Doğanın Mirasını Biliyor Muyuz? Bu yazı, Türkiye’nin doğa harikalarını sadece turist fotoğrafı çeker gibi değil; eleştirel bir gözle sorgulayanlar içindir. Eğer “kanyon” kelimesini sadece Instagram manzarası sanıyorsan, okumaya devam etme bile… Doğanın Heybeti: Ama Biz Gerçekten Farkında Mıyız? Türkiye’nin dört bir yanında doğanın milyonlarca yılda şekillendirdiği eşsiz kanyonlar var. Ancak birçoğumuzun bu doğal mucizelerden haberi bile yok. Çünkü biz, “doğal güzellik” dendiğinde hâlâ sahil kasabalarını, beş yıldızlı otelleri ve filtreli gün batımı fotoğraflarını düşünüyoruz. Oysa doğa, bizi çok daha derin, çok daha büyüleyici bir yere çağırıyor: kanyonlara. Peki neden bu kadar zengin bir coğrafyada yaşarken,…
Yorum BırakTürk Dil Kurumu’na göre bu kelimenin doğru yazımı “hanım hanımcık” şeklindedir ve ayrı yazılır. “Hanımhanımcık” biçimi yanlıştır. “Hanım hanımcık” deyimi, “nazik, ölçülü, terbiyeli, ağırbaşlı kadın” anlamına gelir. Bazı kelimeler sadece anlamlarıyla değil, çağrışımlarıyla da insanın zihninde yer eder. “Hanım hanımcık” da onlardan biri. Kimileri için bir övgüdür; zarafet, ölçülülük, terbiye demektir. Kimileri içinse kalıplaşmış kadın rollerini hatırlatan bir ifadedir. Ben, kelimelere farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bu ifadenin hem dilbilimsel hem de toplumsal yönlerini incelemek istedim. Çünkü bir kelimenin yazımı, aslında bir dönemin düşünme biçimini de yansıtır. “Hanım Hanımcık” Nasıl Yazılır? TDK Ne Diyor? Türk Dil Kurumu verilerine göre…
Yorum BırakGik Tedavisi Nedir? Ekonomi Perspektifinden Bir Değerlendirme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomist Bakışı Ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada insanların bu sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanma sanatıdır. Karar vermek, her zaman fırsat maliyeti taşır; yani, bir seçimi yaparken başka bir seçeneği terk etmek zorunda kalırız. Bu ekonomik süreç, sadece finansal yatırımlar veya iş dünyasında değil, sağlık gibi alanlarda da karşımıza çıkar. Bir birey, sağlık sorunları ile karşılaştığında, tedavi seçeneklerinden birini seçmek zorunda kalır. Bu noktada, tedavi maliyetleri, tedaviye ayrılacak kaynaklar ve sağlık sigortası gibi unsurlar devreye girer. Gik tedavisi (gıda zehirlenmesi), bu tür sağlık sorunları arasında önemli bir…
Yorum Bırak